13 Aralık 2016 Salı

Bir Çöküşün Anatomisi



Sarhoş ve umursamaz bir kaybolmuşluğa gömülmek
yitip gitmek, henüz gökyüzünün dokunamadığı bir kar tanesi gibi
kendi sınırını yüklenmiş
öfke artık o kadar güçlü değil
tahammül lazım görmezden gelinemeyen kadere
onaylamak zorunda kaldım, kendime rağmen
bana bağışlanmış bütün anlamları

kapandı mütenahi küstahlığımın yaraları
uzandığım her kapının kolu kirli
bir darağacı gerek ötelenmiş düşlere

iblisin kanatları kadar siyah ve ifadesiz
arınmak için fazlaca günahkar içimdeki melek
kaderini kederine kaptırmış bir hilkat garibesiyim
benden kopan her parça biraz lanetli
Kim teselli edecek içimden kovulmuş beni?

iki yol yürümek için fazla değil mi?

der ki özgecil Tanrı;
her şey bir sonuç olarak meydana gelirdi

yazılır bir kenara gölgemin karanlığımdan şikayeti

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder