13 Şubat 2021 Cumartesi

Anlık Notlar - 2

Burası tanrıların bile kökenlerini bilmediklerini itiraf ettikleri bir gezegen; ilk ritmin tınladığı yuvaya daha çok var. Kaybolmuşların göçebe ilahisi, zamanın atmosferinde bir anka kuşu gibi seyahat ediyor… Bugün gökyüzünü boyamaya, bulutların yapraklarını okşamaya, minik güneşlerin dilini öğrenmeye karar verelim; evet bugün galaksi kaplarının içine sessiz izler bırakalım; Göklerin felaketini göğüslemek ve bütün geceler boyunca ani hayatımızın etrafında hiçliklerin ve her şeyin şiddetli hayali gibi dans edelim… Göl yüzeyinde titreşen dolunay gibi yavaş hareket ederek.. Tanrıların erkek, kadın ve çocuğun yanında olmadığı bir göç yolundan bozulmamış hareketlerini izleyelim; Hepimizin oturduğu yerde ışığın ulanması ve sessizliğin gidişatı karşısında gizleyelim şaşkınlığımızı… Bu ağır dünyadan kaybolmak isteyen insanlar görüyorum; Karışmaya, birleşmeye, mutlak anlamsızlıkla bir olmaya yalvaran insanlar görüyorum…Evren dediğimiz şeyle örtüşmese de temsil edecek şekilde içindeki canavarı gezdiren… Şarkı ve sessizlik, bir yaratılış parçası için vahşice güreşen canavarlara dönüşen… Canavarlar ki arzuların perileri.. Terk edilmiş içsel bahçelerimizde, kurumuş günahlardan, gözyaşlarımız ile vaftiz edilmiş gemiler yapıp, hiçbir iskele tarafından yanlış anlaşılmadan, hiçbir yolu olmayan hakikate doğru yelken açalım… Hem de yerimizde taş kadar ağırken...