28 Eylül 2015 Pazartesi

The End of Mourning



Metanetli bir aşk ile örttüm üzerini
Sen içindeki beni öldürdün
Ben içimdeki sana nasıl kıyayım?
Gör bak içimdeki kuyuda kaç tane isimsiz sen var
Histerinin kırık testisini taşıyorum usulca
Adına olgunlaşmak diyorlar bu sefilliğin
Kaç toplu mezar eder “Ben”?
Kaç urgana denk gelir ruhum?
Vurulur mu ceplerinde güzellik taşıyanlar?
Sırrı dökülmüş bir ayna gibi şeffaf
Buluyorum sana kendimi
Aynı kapta iki antonim
Harmanlanmış savaş baş gösterir
İçine defnedersin beni
Barışır hezeyanlarla ruhum
Süreğendi her şey
Bazen bir gülüş takılırdı aklıma
Üzülmeyi unuturdum
Hayal kadar gerçek olurdu acı
biraz muğlak 
Kundaklanmış kapılar bütünüydü hayat
Bütün odaları boştu
Sen,
Usulca,

Kayboluyordun.

23 Eylül 2015 Çarşamba

J.J




Odd Elegy

Gözlerine dünyayı, saçlarına rüzgarı, sesine ruhunu sığdırmış, dışı beyaz sesi siyah, kainatın en mavi kızı. Sonsuza kadar yirmiyedi kalmayı seçmiş hançer sesli kadın. Masal dudaklarından akan hüzün kapladığında ruhunuzu işgal edilir o en saklı köşe. Üstünüzde sonsuza kadar saklamak isteyeceğiniz en beyaz lekedir o. En çiçeği çocukların, en güzeli uydurukçuların. Yaşamamızı onurlandırdığı için her zaman minnettar kalacağım protest Tanrıça. Seni hep sevdik, hep seveceğiz. Bir gün Marin County`de görüşmek üzere.

Sevgilerimle...