11 Ağustos 2022 Perşembe

Outis

Dünle aynı, Outis.
Karanlık bir yüzyıl geçireceğim...
Zaman geçti
kalemim endişeli
engebeli zaman boyunca kaplumbağa gibi.


koca bir şehir çizdim avuçlarıma
ve
bir köşede
bir sığınak inşa ettim
bir göbek bağı ile mor
doğanın rahmi içinde.
Vur Outis üşenme...
Titriyor kuzey yıldızı gözbebeklerimizde...

kuşların gölgesi kırgın güneşe

ben pragmatik bir adamım Outis…
bu yüzden bilmemin bir faydası yok

Tek bir gerçekliğim ve amacın netliği var.

iç gözlem
önemsiz bir sorun
sadece beni ezeni kader olarak yaftalıyorum
Kumaşa yabancıdır Terzi Outis...
bilgi bir kaos biçimi...
Her şeye rağmen bir dünya adamıyım.
Hoşgeldin…
Sana devrediyorum her şeyi…
Artık yerime öleceksin...

11 Eylül 2020 Cuma

Sual




 Yüzyıllar boyu ölü olan bir yanılsamanın çirkinliğini, mutlu bir kibirle misafir ettim… Zamanın ve tarihin kıyısında yüzen bir duman girdabının görünümünün bıraktığı iz,  güneşten solmuş bir sigara izmaritinin kederi ile sonuçlanır. bir yarım kahkaha kadar yorgunum, zamanımın saçma gerçeklerini gözlemliyorum - yanmış bilgelik artığı, kalbin ezilmiş meyvesi ile parıldayan unutulmaya yüz tutmuş alacakaranlık… Ayetlerimdeki bu beceriksiz yakarışta onu bulamazsanız, başka bir yerde de bulamayacaksınız, o, ruhun düğmelerini açmak ve insanin yüreğine sığmayan bolluğu kovmak ile görevlidir. güneşin peşinde koşan çaresiz bir başarıyı, ateşi kaybetmiş, soğuk ve ölümcül bir ıstırabın soğuk ve ölümcül hastalığını, yetenekli delilerin sokaklarında gördük!  işkence gören kalplerin döngüsü, monotonluğun melankolisi, zamanın zulmü, ağacın okyanusların altında bükülmesi, Ne kaldı? Hiçbir şey yok, zaman durdu…. Kayıp zamanın sonbaharı soluyor… Dönemler ve döngüler… Döngüler ve kırılgan dikilitaşlar… Yüzyıllar oldu, insan çölü ve şafağın çiyleri… Dokunulmaz bir korkunun damlaları… Sonsuz tezahürümüz… Günahlar düşüşte, alacakaranlık şarkı söylüyor…. Unutmanın anı, ölümlüler doğdu, çocukluğun köşesi, kirli toprağın buruşuk elleri… Tüm yolların alacakaranlığı…. Ölümlülüğümüzü zaten biliyoruz, bizler solan ışık ışınlarıyız…. Kurtuluşun olmadığını, cennet tarafından ezilmiş cüceler olduğumuzu zaten biliyoruz…. Kanıyor avuç içimiz bir hüzünlü mesih şafağında… göz bebeklerimizde hala hayatta olmanın üzüntüsü olduğunu kimse fark etmiyor…. Her şeyin bir rüya olduğuna şahit olmak için ölümlü ilahiler söylüyoruz… Dürüst olmak gerekirse "Artık düşüncelerimi hissedemiyorum" …. Mutsuz, önemsiz ve aşağı olduğumu gerekçelendirebilmek için böbürlenmeye devam ediyorum….Yorgunum….


11 Ağustos 2018 Cumartesi

Yaşamak Dediğin



Onulmaz bir kibirdi hakikatin önünde duran
Kehanet tapınaklarında hüzün ayinleri
Manasız ve zamansız içimizden geçiyor düşler
Bizdeki münzevi hal değişiyor sadece acının boyutu değil

30 Mayıs 2018 Çarşamba

Sophistication



Öngörülebilirlik çevresinin çok ötesinde
Acı karıştı umuttan feragat etmenin zevkine
En büyük gerçekliğin hüzünlü ütopyasıydı ellerimdeki
Alacakaranlık bozuldu isimsiz anların huzursuz çöküşünde

26 Mayıs 2018 Cumartesi

Recognizant



Bir kurgu içinde uyanıkken
Terk etmek zorunda kaldım kavramsal sırları
Görünmez fikirlerin kalkanları arkasına sığındı bilinç

Bir sır içinde ikiyüzlü devinirken
Rehber edindim gölgenin karanlığında kaybolan umudu
Bir tırtıl gibi kozamda biraz hazin hala bekliyorum sonsuzluğu

9 Mart 2018 Cuma

Daydreaming





Her monoton tecrübenin ardında saklanmış 
Güdülerimizi rüyalarımıza ulayan bir uçurum var
Rutinin ardında nefret dolu bir şaşkınlık hali 
Girmek istiyor sağır hayatlarımıza
Ama biz bilincimizin orta yerinde 
Uykuya dalmış gibi duruyoruz
Şiddetli bir dalga tek ihtiyacımız 
Bazen bu kısır döngüyü  hayal etmeye devam eden 
Acılara katlanmayı reddediyoruz 
Yalnızca mavi bir abisin tabanında 
Güneşi bekleyen sessizlik kadar halsisiz 
Aslında sürekli şüphe ederek yaşayabilir 
Yaşamı toplam rüya olarak da görebiliriz
O zaman; 
Tuhaf bir rüyanın içerikleri kadar eşitsiz olur varlık bütünü 
Belki de gerçeklik varsayımlarımızdan çok daha coşkundur
Her halükarda içsel büyümeye 
Ve çürümeye izin vermek
İçsel acımasızlığa izin vermek cesaret gerektirir
Yutuluyor bulanık hayatımız gecenin karanlığı tarafından 
Ve şeffaf bir ışık çizgisi bizi 
Bulunduğumuz durumun çaresizliğinine  ikna ediyor
Belki de arayış umutsuzluğun bir sonucudur?





12 Ekim 2017 Perşembe

Prematüre



Umutsuzluğun çukuruna doldu merakın ırmağını sarmalayan yankılardaki yansımalar
Zihinsel köleliğimin keşfiyle açıklamaya çalıştım aklın geçilmez asimetrik sırrını         

Biz, tüm tecrübenin özüyle özel bir bağa sahibiz nedenselliğimizle
Sözcüklerin ölmekte olan  ateşini harladı mevcut paradoksumuzun ironisi

Süpheli fikirlerime karşı döndü  inançlarımın gökyüzü  dogmalara karşı isyan ettiğimde
Hafıza tabutunda yankılanır İnanç tarafından çağrılmak zorunda kalan kör gereklilik

19 Ağustos 2017 Cumartesi

Messiah



Çürümenin vahşi temellerini sırtlanan yalnızlık gibi ömür
Yararlı bir tanrı ya da kozmik amaç fikrini ve tutkusunu yerine getirmeli
Zihninde kök salmış yaygın daralma ve karışıklık deneyimini bildirmeli
Askıya alınır daha büyük bir şey arama güdüsü
Yalnız muhafaza duygusu arda kalır rehberlik arzusundan
Geride bırakmalı bir kaynağa bağlı olduğumuza inandıran sebep çağı
Değiştirilemeyen yalnızlıktan hiç söz etmedik mi?
Mesih`in değiştirilemez yalnızlığından?  …
Zamanaşımına uğramış olan gökyüzünden keskin bir şekilde ayrılan
İsteksizliği elde etmek için kendinden ayrılmaktan kendini kurtaran
Gerçek yolculuğun özünde yalnız olan Mesih`in?
Yalnız insan ruhunun öbür tarafında açığa çıkacak bu olağan dışı eskimiş gerçeklik!!!

16 Ağustos 2017 Çarşamba

Yarından Sonra



Bu korkunç, korkmuş bedenin son kalıntıları,
bu derinimizle irtibatı olmayan belirsiz zihin,
bütün evrenin açıklanamayan yüzünün ötesinde,
bu boşluk, karanlık bir boşluk,
kısır bir sessizlik gibi görünen bu yansıma
Sonunda söyleyemeyeceğiniz şeyleri anlamaya,
mucizevi şekiller ve formlarla geniş ve derin bir yerde var olmak,
yazılmamış bir oyun arası çözülürken durmadan nefes alıp vermek
bu bitmeyen meşumun nihai noktası nedir?
bu varlık kendisini "ben" olarak adlandıran bir ölümle sonuçlanacaktır;
geçmiş, bugün ve geleceğin her şeyinin sürüp geldikleri,
beslendiği ve tüketildiği bir temel;
İnsanlıktan güçlü, insanlık dışı bir alem
ve zahmetsiz varlığı nedeniyle çabalayan her şeyin üzerinde egemen kalmak
Ve belki de hepimiz bittikten sonra da devam edecek olan bir çeşit gerçeklik
düşünmek ya da hayal etmek için bir nükte,
bir başka metafizik zeminden uzaklaşmamız daha az acılı, daha trajik görünmüyor
Korku, korku ve çaba için herhangi bir temel olmayabilir;
belirlenemeyen bir soy ve tanımsız bir yarış gibi

13 Ağustos 2017 Pazar

Yarından Önce



Nasıl tutabilirim hayat uykusunun özünü
Yineleyici bir ruhun donukluğuna geri dönmeden?
Fikirler arasında dolaşıp;
Doğum ölüm arasındaki anlamsız döngüleri haklı gösteren,
Yetersizlik duygularımızı ortadan kaldıracak bir arınma arayışımızda,
Mümkün olan her tecrübeyi kullanacağız
Sonsuz bir dağılma geçit töreni,
Derin ve köklü tatmin sağlamayan belirsiz ve kısa ömürlü yanılsama
Dağınıklığın değil,
Yoksul bilincimizin örtülmesi
Ancak tüm bunlar bir aldatmaca,
Bir insan hayatının doğal potansiyelinin indirgemeciliği yanıltabilir
Hayat bir deneyse, belirsizliğin sınırını aşan yalnız yolculuk haline gelebilir
Sadece kılık değiştirilmiş bir ütopik zihniyet biçimi
Hayatımız o kutsal nedenin araştırılması olarak tanımlanabilir
Bütün gaye;
Etrafı siyahlarla çevrili bir kelime olmak