Kapılarının hepsi aynı, düzmece bir şehir gibiydi aşkınlık
Bir müntehir, çürük urganına hayat hikayesini anlatıyordu
Bütün olağan sabahlar gibi yılgın, sıkışıyordu zaman namlusuna
inanç masalların en acısı oluyordu
Halbuki yeni öğreniyorduk "Bir"in bir parçası olmayı
Yaşlı bir ağacın dibinde can veren isimsiz bir yaprak
Tekil bir gözyaşı hayatın köklerine varmadan
Perde arkası bir tezahüre kelepçeleniyorduk
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder