8 Şubat 2013 Cuma

İtiraf








Sevmeyi unutalı yıllar oluyor.. Tekil bir korku benimkisi.. Belki de becerememek.. Ya da günün birinde bu bağımlılıktan zorunlu olarak kurtulma ihtimali gibi.. malum herhangi bağımlılık yapıcı bir madde beni bırak deme bilincine sahip değildir.. Ya da özlemini duyduğum sürekli kaçış halinin ebediyete kadar yok oluşu.. Zihnine giren kişiliklere kıyamayan şizofrenin kasvetine benzer bir amaçsızlığa sahip ruhumun yama tutmayan hırpalanmış kısımları.. Hep çetrefilli.. Nedenini bugün bile anlamlandıramadığım bir vazgeçişle, nihilist duygularla doğdum.. İstemedim.. Huzurum kaçmasın diye mutlu olmaktan bile vazgeçtim.. Sorularla kendi huzurumu kaçırmaya başladığım zaman, kendimden bile vazgeçtim.. vakit geçiriyorum.. huzur tek değerli şey sanırım.. Ama ahşap lekeli kadın kokusu... ve güzel bir kadın sesi.. kelimelerin anlamından tamamen tenzih edilmiş.. Öyle işte.. Üzülme.. Karşıma çıkmanı şu sıralar istemiyorum.. Belki daha uzunca bir süre.. Halbuki aynı kadehten rakı içseydik.. birbirimize balık sosları, mezeler tarif etseydik.. yapamadığımız şeyler için birbirimize sarılıp ağız dolusu küfürler etseydik.. olur muydu? olsaydı be güzellik.. eksiklerimi görmenden korkmasaydım keşke.. Yol beni çağırmasaydı bir daha keşke.. seninle aynı yola çıkarım lafını duymak için gerekli sorumluluğu alabilecek dinçlikte olsaydım keşke.. İsterdim ölmeden gömülmek koynuna.. solup gidiyorum.. yine.. yeni.. yeniden.. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder