26 Kasım 2016 Cumartesi
Seyir
Kâğıttan limanlardan medet uman gemilerdik
Dalgın ufukların bataklıklarla kesiştiği yerde
Lisanın ruha ulandığı her yerdi
İçinde debelendiğim kararsız uyku
İçinden şarkılar söylüyordu ölüm
Üstümüzde zamanın çığ gibi iniltisi
25 Kasım 2016 Cuma
Retrospective
Zaman acıtarak kesti bilincimizi sorusuz, lisansız
Damıtılmış çiğ arzulara indirgendi günahlarımız
Ellerimizle gömmüştük yazgıyı seçimlerimize
Hayal kurmaya ihtiyaç duymayacak kadar çabalamalıydık
Ne kadar çok hatırlarsak o kadar çok keskin
Boynumuzdaki ilmeği edinmişti geçmişten yankısı silik anılarımız
22 Kasım 2016 Salı
İz
Yazgısı kaybetmek olan bütün korkaklığımla uzanırım sana
Sen, zamanın ve mekanın ötesinde öylece duruveren kişi
Düşlerimin enkazının altından sağ çıkma ihtimaliydin
Adı konulmamış, lanetli bir öykü betimledi bizi
Adlandırılamayan bir lütufkârlıktır içine gizlendiğin zaman
Adın, ruhuma fütursuzca değen kararsız bir parmak izi
21 Kasım 2016 Pazartesi
Alienation
İnsan algısının kavrayamadığı bir düş ile kayboldum
Tüm tanrıların düşüşlerini az öteden izlerken
Ben,
Kendinden başka güleni olmayan bir palyaço
Erdem olmaktan caydığında sahtekar sadakat
Boyun eğdirecek yalnızlığa tahammül edilemez utanç
20 Kasım 2016 Pazar
Kaygı
Kendi varlığımın idrakinin cebriyle tamamlamak istedim varlığını
Kendini yok edecek bir tecrübe olacak bu yaşanan
Edimlerimiz şüpheye yer bırakmayacak kadar keskin
Boşluk oluyor bütün gerçeklik, benden arta kalan
Doldurulan, var olanın arzusunun gerçekliğidir
Sürüklüyor beni bir korku, sebebi dünyevi olmayan
19 Kasım 2016 Cumartesi
Yüzleşme
Güvenmekle yetindim hayatıma yol çizen olasılıklara
Yazgının istemine uyduramadım olanaklarımı
Ben, beni yaratan eylemlerin bütünüydüm
Ben sorumluydum bütün patikalardan
Bireysel öznelliğimin içine hapsettim edimlerimi
Paramparça bir maske üzerimde
Bu kadar ağır
Bu kadar sahte
9 Kasım 2016 Çarşamba
Yolcu
Özlemin uzamıdır yolcu dediğin
Tanrı'nın izi hala taze ve sıcak
Mesafeyi bulandırır esrik yanımın naifliği
Çırılçıplak bir belirsizlik, yokluğuna kanıt arayan
Yağmura bağışlamalı yük sayılan ne varsa
Heybemizde yarım tümce, aksak bir kelam
Bundandır müptezel ruhumun yama tutmaması
İnkisar ile yadsırım, kanıt gerektirmez sevdam
7 Kasım 2016 Pazartesi
Sürünceme
Tutulmayan sözlerin yoludur kendini gerçekleştirmenin ispatı
Kırgın bir nehri andırır günaha yaslanmış gözlerin
Üstümüze örttüğümüz sebâtkar bir yalandır kalkanımız
Saplansın kederime lekeli bir okyanus kadar çıplak olan ellerin
Yanlış yolda yürüyen adamın meraklı gözyaşlarıdır onu sürükleyen
Düşmemizin tek tanığıdır nefret ettiğimiz beklentilerimiz
Öz bellediğimiz bütün yansımalar yanaşmalarıdır ruhumuzun
Yıkılır içimizde sevgilinin ayak izini taşıyan, yas tutan şehir
6 Kasım 2016 Pazar
Scab II
Yankılanır deliliğe karşı fısıltısı kaybetmenin
Ve artık kelimeler olmayacak, pusulayı yok edeceksin
Şekilsiz bir isyan başlatırım aynı bilinçsizliğin tezahürlerine
Eskidikçe daha bir naif olan bir kinin gölgesi düşmüş suretine
Geceyi çağırırken ağzımdan düşürdüğüm kanayan puslu ıslık
Yalınayak mesafelerdir acıyı büyüten, vaat edilmiş pişmanlık
Kendinden öteye gidemez bizi yurt belleyen ağıtlar
Karasız karanlığın kollarında gölgemize ait kırıntılar
Ve adsız, rastgele bir arayış sessizliğin sonsuz boşluğunda
Gamzelerinden ölmeye başlar sevgili, yaralı bakışlar arasında
1 Kasım 2016 Salı
Reflection
gerçeğin ilkelliğinden kaçınmak için dilin kavrayışının ötesinde
acılarımız saydam, sınırlarımız yaralı kutlayalım günahlarımızı
sensizliğin adı asalet olur yalnızlığı mübah kılan
toprak kadar ebedi sevgim, kilidi gurur olan bir yanılgı
ayıkladım gökkuşağından gözlerinin hüzünlü rengini
kuşlara şarkı besteleten gözlerinden kırgınlık yansıdı
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)