13 Kasım 2015 Cuma

Implication




Öldürürsün gölgemi ışığınla, yüzümü örter gece 
Sağır bırakır ruhlar evcilleşen yoksunluğumu
İrademin muzaffer yenilgileriyle uzatır yolu her eksilme
Düğüm tutmaz müptezel ruhum

Kendi masalını yazan hünerli bir masalcıyım
Gerçeğin zuhur ettiği yerin bir kaç beden ötesinde
Nihai suskunluğum olur suç unsuru gözlerin
Düşer başım toprağına, özlerim...

11 Kasım 2015 Çarşamba

Metempsychosis




Kendi sığınağını yakmış bir gezgin gibi
Hiç bir kavme ait olmadan göçüyordum yaşlı adımlarla
İklimini arayan bir rüzgar kadar eğreti 
Mabedimi örüyordum kehanetlerle

Geçmişi gelecekten daha yakın
Gökkuşağı kadar renkli bir düğüm olmalı kader
yansıması bile muallak bir mirasçı mı olmalı savunmam?
Kalbin zihinden gerçek olduğu ucu açık bırakılmış her yaşam

8 Kasım 2015 Pazar

L'Étranger



Denize sövmüş bir martı edasında aldatır toprağı
Berrak kalır şüphe denizinde boğulan zihni
İzole soluğu ikilemin can evinde
Zaman her gün biraz daha ölü
Çölde bir ağaca dert yanmak kadar haince

Beyaz sakinliği dolaşırken yabancılar arasında
Yaması olmayan yanlış dikilmiş bir hayat sunar -gibi olmayana
Kimsenin hiç bir anını hiç bir anda bulmayacak kadar katil
Sonrası sıcak,
Sadece sıcak.

2 Kasım 2015 Pazartesi

Poise



Bir duble yalnızlık, mezemiz yasak elma
Kırık bir hikayeye uyanan devrik cümlen olurum
Gözyaşlarımın izlerini kapatmak için düş kuran bir hilebaz
Gösterirdim yüzümü kırılan aynalarda
Bedenimin duyumsadığı en utangaç renk olurdu dudakların
Kırdığım aynalarda yüzümü yeniden gösteren
Sesinin izleri hala kulaklarımda, göz yaşlarını koklardım

Bir sek nostalji, cennetim kolların
Adarız kendimizi uzak sisli ama bize ait olmayana
Kasıtlı işlenmiş en büyük cinayetti ikimizi unutmak
şeffaf sanıklar bağışlar mecburi yoksunluklarımızı
Aralar gök mavi tabutunu, önümüzde gözyaşı görmemiş bir duvar
İntihar eder hovarda turnalar, kaparsın yine kapılarını
Ben dışarıda